Diyabet, yani şeker hastalığı, ciddi sorunlara neden olabilen ve toplumda sıkça görülen metabolik bir hastalıktır. Pankreasın salgıladığı insülinin yetersizliği ya da etkisizliği nedeniyle oluşur. İnsülin olmadığında yiyeceklerle alınan şeker ve diğer besin unsurları hücrelerin içine giremez. Sonuç olarak hücreler ihtiyacı olan şekeri alamaz ve kanda şeker oranları normal seviyelerin üzerine çıkar. Kandaki şekerin yükselmesi, vücutta zehir etkisi yapar ve tüm hücrelerin tahrip olmasına neden olur. Vücut sürekli olarak kanda belli miktarda şekere ihtiyaç duymaktadır. İnsülin ise kan dolaşımında olan glikozun hücrelere taşınmasını sağlar. Hücrelerde bulunan glikoz, günlük yaşamı devam ettirecek enerji kaynağı olarak gereklidir. Diyabet hastalarındaki metabolik bozukluk, kanla taşınan glikozun hücrelere girememesi ile meydana gelir. Normal şartlarda besinlerden elde edilen ve karaciğerde depolanan glikoz kana salındığında, pankreasın ürettiği insülin hormonu sayesinde hücrelere girer ve enerjiye dönüşür. Hücrelerin üstünde maddelerin içeriye girişini sağlayan kapılar bulunmaktadır. Bu kapılar normal şartlarda kilitli olur ve uygun anahtar olmadığında açılmaz. Diyabette glikoz kapısı açılmamaktadır. Diyabet Belirtileri Nelerdir?
Diyabet Tanısı Nasıl Konur? Diyabet tanısı hastalara yapılacak kan testleriyle konur. Gece açlığı sonrasında, hastalara sabahleyin açlık kan şekeri ölçümü yapılır. Normalde sağlıklı kişilerde açlık kan şekeri 65-100 mg/dl arasında çıkar. 126 mg/dl üzerinde olan açlık kan şekeri ve 200 mg/dl üstünde olan kan şekeri, diyabet hastalığını gösterir. 101-125 mg/dl ile 141-199 mg/dl arasındaki değerler ise şüpheli olanlardır ve bu durum gizli şeker hastalığı olarak tanımlanır. Hastalarda bu seviyelerde kan şekeri olduğunda, şeker yükleme testi yapılır. Günün herhangi bir saatinde açlık ve tokluk fark etmeksizin yapılacak testte 200 mg/dl üzerinde kan şekeri düzeyinin çıkması diyabet hastalığına işaret eder. Diyabet Hastalığı Konusunda Araştırılması Gereken Kişiler
Diyabet Tanısı Konulduktan Sonra Neler Yapılmalı? Diyabet tanısı konulan kişiler öncelikle bu hastalıkla barışık olmayı öğrenmelidir. Hastalar yaşamlarında kendilerini kontrol etmeyi bilmelidir. Tedavi ve takip yöntemlerini uygulamalıdır. Kan şekerini normal seviyelerde tutmak için egzersiz ve diyet uygulanmalıdır. Doktorun önereceği şeker düşüren ilaçlar düzenli kullanılmalıdır. Diyabet hastalığı ilaç kullanılarak tedavi edilebilen bir hastalık değildir; sadece kan şekerinin kontrol altında tutulmasını sağlar. Tedavi aksatılırsa, hastalığın zararlı etkileri devam eder. Diyabetin Komplikasyonları Diyabet tedavi edilmediğinde veya kontrol altına alınmadığında ciddi komplikasyonlara yol açabilir:
Diyabeti Önlemek İçin Alınabilecek Önlemler
Diyabetin Psikolojik Etkileri Diyabet sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik etkileri olan bir hastalıktır. Diyabet teşhisi konulan kişilerin depresyon, anksiyete ve stres seviyeleri artabilir. Bu nedenle diyabet yönetiminde psikolojik destek almak da önemlidir. Diyabetle Yaşam Diyabetle yaşam, sürekli takip ve özveri gerektirir. Diyabet hastaları, kan şekeri seviyelerini düzenli olarak kontrol etmeli, diyet ve egzersiz programlarını aksatmamalı ve doktor tavsiyelerine uymalıdır. Diyabet yönetiminde aile ve çevrenin desteği de büyük önem taşır. |