Şeker hastalığı ameliyatı, metabolik cerrahiyle ince bağırsağın son kısmının baş kısmıyla yer değiştirilmesiyle yapılan cerrahi bir tedavidir. Pankreasın beta hücrelerinin insülin hormonu ürettiği, ancak vücutta bu insülinin kullanılamadığı yani Tip 2 diyabet hastaları ameliyatla tedavi edilmektedir. 18-65 yaş arası hastalara uygulanan ameliyattan sonra, 3-4 ay içinde diyetsiz bir beslenme düzenine geçilebilir. Ameliyat sonrasında ince bağırsakta salgılanan GLP-1 adlı hormonun uyarılması sağlanır. Bu sayede pankreasta insülin üretiminden sorumlu olan beta hücrelerinin sayısı arttırılır ve buna bağlı olarak insülin hormonu üretimi artar. İlaç ve egzersiz programlarını uygulayan, ilaç kullanan ve kan şekeri seviyelerini kontrol altında tutan hastalara bu ameliyat uygulanmaz. Tüm çabalara rağmen kan şekerinin kontrol edilemediği hastaların organ hasarıyla karşılaşması için, ameliyat önerilmektedir. Tip 1 diyabet hastalarına bu ameliyat yapılmamaktadır.
Şeker hastalığı neden ameliyatla tedavi edilmektedir?
Şeker hastaları genellikle kilo fazlalığı olan kişilerdir. Hastalar buna uygun şekilde diyet yapmalıdır. Ancak hastaların çok az bir bölümü diyet yapar. Diyet, egzersiz, insülin ve ilaç kullanımı hastaların günlük olarak kan şekerini kontrol etmelerine yardımcı olur. Bu tedavi seçeneklerini sürekli olarak uygulamayan hastalar her zaman risk altındadır. Şeker hastalığı ameliyatı yapılarak hastaların sağlıklarına kavuşması sağlanır. Ameliyat metabolizmada oluşan ve geri dönüşümü sağlanabilen sorunları düzeltmektedir. Etkisini çok kısa sürede gösterdiğinden, diğer tedavi yöntemleriyle kıyaslanamaz. Kan şekerinde oluşan düzensizlikleri gidererek, şekerin normal seviyelerde olmasını sağlar. Hastaların yüksek tansiyon, kolesterol gibi sorunlarının düzeltilmesinde etkili olur.
Şeker hastalığı ameliyatında ne yapılır?
Hastaların her birine özel bir planlama yapılmaktadır. Ameliyat laparoskopik yöntemle uygulanmaktadır. Ameliyatta yapılanlar ise;
- İnce bağırsakta baş ve son kısmı yer değiştirilerek, besinlerin emilimi azaltılmaktadır.
- Midenin hacmi küçültülerek, kalori alımı kısıtlanmış olur. Bu sayede hastaların kilo vermesi sağlanır ve insülin direnci azaltılır.
- İnce bağırsağın son kısmının üste alınmasıyla, kan şekerini düzenleyen peptidlerin daha erken ve fazla salgılanması sağlanır.
Hangi şeker hastaları ameliyat için uygundur?
- Tip 2 diyabet hastaları
- 18-65 yaş arasındaki hastalar
- İlaçlar ve insülinle kan şekeri kontrol edilemeyen ve komplikasyonların başladığı hastalar
- Vücut kitle indeksi 35 kg/m2 üstünde olan hastalar
- Genel sağlık durumu anestezi almaya uygun olan hastalar
- Ameliyat edilecek hastaların en iki yıllık şeker hastalığı geçmişi olmalıdır
Şeker hastalığı ameliyatından sonra hastaların yaşamı
Ameliyat sonrasında hastalara bazı beslenme önerilerinde bulunulur. Başlangıçta sulu gıdalarla beslenen hastalar, yaklaşık olarak bir ay sonra sebzeli ve kıymalı yemekleri tüketebilecek duruma gelebilirler. 3-4 ay içinde dilediklerini tüketebilecek bir hale gelebilirler. Ameliyat sonrasında hastalar bir tepki olarak zaten fazla yemek istemezler. Bu nedenle yeni beslenme düzenine daha kolay uyum sağlayabilirler. Ancak hastaların bol miktarda sıvı almayı ihmal etmemeleri gerekir. Beslenme düzeni az ve sık olarak yerleşir. Hastalarda uyku apnesi, horlama gibi sorunlar ortadan kalkar. Daha uzun süreçte ise, kilo kontrolü sağlanmış olur.
Şeker hastalığı ameliyatının komplikasyonları nelerdir?
- Ameliyatta her operasyonda olduğu gibi, anesteziden dolayı kanama ile pıhtılaşma sorunları gelişebilir, sonrasında hastaların vitamin kullanması gerekli olabilir.
- Bu ameliyat kalp hastalarına yapılan bypass ameliyatına göre daha az risklidir.
- Şeker hastalığı nedeniyle hastalarda gelişebilecek komplikasyonlara göre, bu ameliyatın yapılması daha uygundur.
- Hastalarda enfeksiyon olması ya da stres yaşanması gibi nedenlerle kan şekerinde yükselme olabilir.
Şeker hastalığının tedavisinde oldukça etkili olan ameliyat, doğru hastalara uygulanırsa tedavide %75-98 kadar başarı sağlanmaktadır. Hastalar ameliyat sayesinde ilaç ve insülin kullanımından büyük ölçüde kurtulmakta ve düşük miktarlardaki ilaçla daha sağlıklı bir yaşam sürerler.