{ "title": "Gizli Şeker", "image": "https://www.sekerhastaligi.gen.tr/images/gizli-seker.gif", "date": "21.01.2024 12:39:06", "author": "Selen Karadeniz", "article": [ { "article": "
Gizli şeker, şeker hastalığının ciddi evrelerinden önce var olan ve genellikle kendisini gizleyen bir rahatsızlıktır. Bu açlık şekerinin 150 mg/dl üzerinde olmasını ifade etmektedir. Belirtileri arasında halsizlik, yorgunluk, ağız kuruluğu, su tüketiminin artması, kilo kaybı gibi etkiler olmasına rağmen, bunların görülmesi gizli şeker tanısı konulmasına yeterli gelmez. Bu sorun kan şekeri ölçümüyle de tespit edilemez. Gizli şeker rahatsızlığı, şeker yükleme testiyle belirlenebilir ve insanların fazla üzerinde durmadığı, dikkatinden kaçan belirtilerle yaşanır. Normal glikoz toleransı üst sınırıyla, diyabet arasındaki bu süreç peridiyabetik dönem yani gizli şeker olarak tanımlanır. Bu kişilerde peridiyabetik olurlar. Bundan şeker hastalığına geçiş genellikle yıllar alan bir süreçtir. Bu rahatsızlığın en önemli özelliği kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini arttırmasıdır. Bu nedenle sıkça kan şekeri kontrolünün yapılması gerekir.

Gizli şeker nasıl anlaşılır?

Kişide sıkça idrar yolu enfeksiyonu olması, tedavilere rağmen şikâyetlerin devam etmesi, sıkça meydana gelen yaralar, mantar, enfeksiyon gibi sorunlar, yaraların geç iyileşmesi, tatlı yeme isteği, terleme, öfkelenme ve birden sinirlenme, açlık yüzünden baş ağrısı, çarpıntı, yemekten sonra halsizlik, konsantrasyon güçlüğü, hafıza kaybı gibi etkiler gizli şekerin belirtileri olarak değerlendirilebilir. Vücut ağırlığı normalin üzerinde olduğunda ve 45 yaşın üzerinde olan kişilerde, gizli şeker tanısı için test yaptırmaları önerilir. 45 yaşından küçük olan bireylerde, diğer risk faktörlerinin varlığı çok önemlidir. Bu risk faktörleri arasında, yüksek tansiyon, düşük kolesterol düzeyi, ailede diyabet olması, 4,5 kg üzerinde bebek doğurma, gestasyonel diyabet gibi etkenler yer alır. Gizli şeker tanısı konulan hastalar 2 yılda bir Tip 2 diyabet açısından test yaptırmayı ihmal etmemelidir.

Gizli şeker tanısı nasıl konur?

Hastalarda yukarıdaki belirtilerin olması kesin olarak gizli şekeri tanımlamaz. Bunun için şeker yükleme testinin yapılması gerekir. Kişiye verilen 75 gramlık şeker yükleme testiyle alınan sonuç 140 miligramın üzerinde bulunursa, gizli şeker tanısı, 200 miligramın üzerinde olursa şeker hastalığı tanısı koyulur. Fazla kilolu ve yüksek tansiyonu olan kişiler şeker hastalığı açısından her zaman risk taşımaktadır. Uzmanlara göre, insanlar özellikle 45 yaşından sonra şeker testlerini mutlaka yaptırmalıdır.

Gizli şekerden korunmak ve etkisi azaltmak için ne yapılmalıdır?

Sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzeninin olması şeker hastalığına yakalanma riskini azaltır. Erken yapılan tespitle şeker hastalığının sağlığı olumsuz etkilemesine engel olunabilir. Gizli şeker tanısı konulursa, uygun bir tedaviyle bundan kurtulmak mümkün olabilir. Hastalığın belirtileriyle kişide bel çevresinde yağlanma, iyi kolesterolde azalma, trigliserit seviyesinde yükselme, yüksek tansiyon ve ürik asit artışı gibi etkiler meydana geldiğinde, kişinin kalp hastalığına yakalanma riski yükselir. Kadınlarda bel çevresinin 88 cm yi, erkeklerde 100 cm'yi geçmesi halinde, bel çevresinde yağlanma meydana gelir. Bu şeker hastalığı ve kalp hastalıklarına yakalanma riskini arttırır. Genetik olarak ailede bu hastalıkların bulunması riski daha fazla arttırır. Bu riskin yükselmesi hastaları kalp krizi ve ölüme kadar götürebilir. Bu nedenle egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, kilo kontrolü yapmak gizli şeker ve şeker hastalığından korunmak için önemlidir.
" } ] }